Çemberlitaş Divanyolu’nda bulunan ve Sultan 2. Abdülhamid Han’ın da türbesinin bulunduğu Türkocağı’nda bulunan bir mezar yazısı:
Bağdat’ın Çadırcı Ailesinin güzîde evladı Süleyman Bey ameliyat-ı cerrâhiye neticesinde henüz on sekiz yaşındayken İsviçre’de irtihâl etti. Zâirinden fâtiha niyâz eyler. Fî sene 1337 – Kânun-i sâni
İstanbul Fatih semtinde bulunan Yavuzer Camii 1455 yılında yapılmış. Fetih sonrası yapılan ilk camilerimizden olan bu cami Unkapanı Köprüsünün yanıbaşında bulunuyor.
Caminin dış duvarına dikkatli bakınca kitabe duvar gibi kaplandığı için zor farkedilen bir çeşme kitabesi görünüyor.
550 yıllık bu tarihi eserin kitabesini duvar gibi ören zihniyete diyecek bir söz bulamıyorum….
Eyüp’te sokaklarda dolaşırken dikkatimi çeken bakımsız bir mezarlık oldu. Davutağa Mezarlığı’nda dolanırken bir mezartaşı dikkatimi çekti. Melek Mehmet Paşa’nın eşi Zübeyde Hanım’ın mezartaşıydı bu…
Hüve’l Baki Sadr-ı esbak Devletlü Melek Mehmed Paşa Hazretlerinin Mahdumu muhteremleri müderrisin El-Kiramdan Yahya Peyk Efendinin halîlesi merhûme Zübeyde Kadın ruhiyçün El-Fatiha Hicri 1230
Bu arada Davutağa Mezarlığı’nın bakımsızlığından da bahsetmeden geçemeyeceğim. En kısa zamanda ölülerimize saygı adına temizlenmesi ve bakımlı hale gelebilmesi dileğiyle…
Günümüz Türkçesi: Mesih isimli Paşa Hazretleri dinin ihyasına ilgi gösterdiğinden Selsebil pınarı akıttı. İçenler ona Fırat gibi tatlı der. Gaybın sesi, tarihini“Şifalı su, hayat suyu çeşmesi” diye söyledi.
Tamir Kitabesi: O ki nûr-ı ismet Hazret-i Beyhan Sultân kim Mezîd-i ömr ede zâtın cihânda Hazret-i Mevlâ
Ki bu nev dil-cû çeşme harâbü’l-müşrif olmuşken Kemâl-i himmetin sarfiyle el-hak kıldı nev ihyâ
Pesendîde yapıp bu ayn-ı cûdiyle li-vechillâh İmâmeyn aşkına bu âb-ı pâkî eyledi icrâ
Onun Kalâyî târîhin dedi âb-ı hayât-âsâ Zihî bu ayn-ı Beyhân Sultân ihyâ kıldı nev zîbâ
Günümüz Türkçesi: İffet nuru Beyhan Sultan Hazretleri’nin Allah, cihanda ömrünü artırsın. Bu yeni güzel çeşme haraba yüz tutmuşken kemal mertebesindeki himmetini sarf ederek doğrusu ona yeniden hayat verdi.
Avrupa Yakası, Hırka-i Şerif, 34091 Fatih/İstanbul
Karaköy Tersane Caddesi üzerinde bulunan, Haliç Metro durağına yakın Langa Mustafa Paşa Çeşmesi’nin kitabe çözümlemesi:
Bina etmişti evvel bu sebîl-i sâf-ü dil-cúyu
Ede rahmetle Langa Mustafa Paşayı Mevlâ sir
Harab olmuştu elli dörtte etti su be su abad
Şeyhi cennet-mekân Mahmud Han-ı vâcibü’t-tevkir
Yine tecdidi icab eylemişti yaptı mâlinden
Muvaffak eyleyip bir ehl-i hayrı şive-i takdir
Atāş-i Kerbelâ’nın kıldı rüh-i pâkini şadan
Seza ol zâtı etsem cennet-ü Kevser ile tebşir
Yazıp tarihin ismin sorma Safvet âfiyet olsun
Gelip iç bu sebili, bir himem-cû eyledi ta’mîr.
Hicri 1263 (Miladi 1846)
NOT: Mustafa Paşa’nın lakabı olan Langa ismini tarihçiler Lanka, Lonca, Longa, lonka gibi değişik şekillerde söylemektedir. Osmanlıca Lam+Vav+Nun+Kaf+Elif harfleriyle yazılan bu kelimenin doğru okunuşu Lonka olacaktır diye düşünüyorum.