Bunun üzerine Almitra, "Bize sevgiden bahset…" dedi.
Ve o basini kaldirdi, insanlara bakti.
Üzerlerine sinen derin dinginligi duyumsadi.
Ve yüksek bir sesle konusmaya basladi:
"Sevgi çizi çagirinca, onu takip edin,
Yollari sarp ve dik olsa da…
Ve kanatlari açildiginda, birakin kendinizi,
Telekleri arasinda sakli kiliç, sizi yaralasa da…
Ve sizinle konustugunda, ona inanin,
Kuzey rüzgarinin bir bahçeyi harap edisi gibi,
Sesi tüm hayallerinizi darmadagin etse de…
Çünkü sevgi sizi yücelttigi gibi, çarmiha da gerer.
Sizi büyüttügü ölçüde, budayabilir de…
En yükseklere uzanip, Günes’le
titresen en hassas dallarinizi oksasa da,
Köklerinize de inecek, ve onlari sarsacaktir,
Topraga tutunmaya çalistiklarinda…
Misir biçen disliler gibi sizi kendine çeker;
Çiplak birakana kadar döver, harmanlar;
Kabuklarinizi, çöplerinizi ayiklar, eler…
Bembeyaz olana kadar ögütür sizi;
Esneklesene kadar yogurur;
Ve Tanri’nin Ilahi sofrasina ekmek olasiniz diye,
Sizi kendi kutsal atesine savurur…
Sevgi bütün bunlari,
Kalbinizin sirlarini bulasiniz diye yapar,
Ve bu bilis, Hayat’in kalbinin bir cüzzünü yaratir…
Ancak korkunun kiskacinda,
Salt sevginin huzurunu ve hazzini ararsaniz,
O zaman örtün çiplakliginizi,
Ve sevginin harman yerine adim atin…
Adim atin, kahkahalarin tümünün olmadigi,
Sadece gülebileceginiz mevsimsiz dünyaya,
Ve aglayin, ama tüm gözyaslarinizla degil…
Sevgi hiçbirsey sunmaz, sadece kendisini,
Hiçbir sey kabul etmez, kendinde olandan gayri…
Sevgi sahip çikmaz, sahiplenilmez de;
Çünkü sevgi, sevgi için yeterlidir, tümüyle…
Sevdiginizde, "Tanri benim kalbimde," yerine,
Söyle deyin, "Ben kalbindeyim Tanri’nin …"
Ve sanmayin yön verebilirsiniz sevginin akisina,
Çünkü sevgi, yolunu kendi çizer,
sizi deger buldugunda…
Sevgi bir sey istemez, tamamlanmaktan baska…
Fakat seviyorsaniz ve ihtiyaçlarin arzulari varsa,
Birakin bunlar sizin de arzulariniz olsun…
Erimek ve akmak,geceye sarkilar sunan bir dere misali,
Sefkatin fazlasinin verdigi aciyi bilip,
Kendi sevgi anlayisinla yaralanmak,
Ve kanamak, yine de istekle ve coskuyla…
Safak vakti kanatlanmis bir gönülle uyanmak,
Ve bir sevgi gününe daha, tesekkürle uzanmak…
Sessizce çekilmek ögle vakti, sevginin vecdini duymak,
Aksamin çöküsüyle de, eve huzurla dönmek…
Ve uyumak, kalbinde sevgiliye bir dua,
Ve dudaklarinda bir sükür sarkisiyla…"